Artık Bir Davan Var adaletin sarsıldığı, yasaların keyfi kararlara imkân tanıdığı bilinmeyen bir ülkede, bilinmeyen bir zamanda geçiyor.
Hikâyedeki kahramanın adı da bilinmiyor. Oyunda ismi hiç geçmiyor. Fakat biz yine de ondan bahsederken Dava adlı romanın meşhur karakterinin adını kullanıyoruz: Bay K… Dava’nın yazarı Kafka’ya bir selam vermek manasında…
Pr ajansında çalışan Bay K bir markayı parlatmanın yollarını araya dursun, savcılık makamındakiler onun hayatını karartacak bir hikâyeyi başlatıyor.
Tehlikeli ve sinir bozucu bu hukuk serüveninde ona kız kardeşi Melek eşlik ediyor. Adaletin zayıflamasıyla kirlenen bu dünyada, Melek, rengini koruyan vicdanlı bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Abisi, adalet sarayının sisli puslu koridorlarında umutsuzca yolunu bulmaya çalışırken, Melek ona farklı yollar sunuyor.
Peki, geleceği belirsiz, geçmişi karışık bu “uzak” ülkede Bay K gerçekten suçsuz mu? Belki de önemsemediği kusurlu bir hareket, düşüncesizce sarf edilmiş bir söz bir suç olarak bünyesine yerleşmiştir...
Dahası böylesi bir ülkede suç kavramı kime ve hangi yasalara göre tanımlanır? Suça ceza değil, cezalarına suç arayan bir yasalar evreninden tutarlı bir netice beklemek ne kadar akıl kârıdır?
Bu pespaye hukuk evrenindeki yolculuk, ironik, grotesk ve satirik öğelerle bezenmiş bir oyun olarak çıkıyor karşımıza. Şarkıların, kâbusların, mizahi ve alaycı sahnelerin sürüklediği oyun, hukuk dünyasının tozlu koridorlarına ve içinde yaşadığımız dünyaya dair eleştirel bir tartışma niteliği taşıyor.